. Böbrekler, akciğerler, karaciğer, deri ve kalın bağırsak atık maddeleri vücudumuzdan uzaklaştıran organlardır. Bu organlar atık maddeleri idrar, solunum, terleme ve dışkı yoluyla atar. Eğer bu atık maddeler vücudumuzdan uzaklaştırılmadıkları takdirde zehirleyici olabilir. Bunun sonucu olarak vücudumuz görevlerini yerine getiremez. Deri Vücudumuzdan suyun ve tuzun fazlasını terleme yoluyla dışarı zamanda bu sayede vücut sıcaklığı da korunmuş olur. Akciğerler Kan içindeki karbon dioksiti ve suyu soluk verme esnasında vücut dışına atar. Karaciğer Proteinlerin sindirilmesi sonucunda oluşan zehirli bir maddeyi, daha az zararlı olan üreye dönüştürür. Kalın bağırsak Su, safra ve besin atıklarının dışkı şeklinde vücuttan atılmasını sağlar. Böbrekler Kan içindeki zararlı atıkları ve üreyi süzerek idrar şeklinde vücuttan uzaklaştırır. Besin içeriklerinin hücrelerimiz tarafından kullanılması sonucunda atık maddeler oluşur. Oluşan bu atık maddeler hücrelerimizden kanımıza geçer. Atık maddelerle kirlenmiş kanın vücudumuza zarar vermemesi için bir an önce temizlenmesi gerekir. Bu atık maddeler vücudumuzdan boşaltım yoluyla uzaklaştırılır. Tıpkı fabrikaların zehirli atıkları temizleyerek uzaklaştıran arıtma tesisleri gibi vücudumuzdan atık maddeleri uzaklaştıran ve boşaltım sistemi adı verilen bir sistem vardır. Vucuttaki atık maddeler; azotlu organik maddeler ve azotsuz organik maddeler olmak üzere iki grupta incelenir. Vucuttaki azotlu atık maddeler Üre, kreatinin, ürik asit, kreatin, hippürik asit, indikan, ürobilinojen, ürobilin, amino asitler, enzimler, pürinler, azotlu hormon ve vitaminler, hidroksiprolin. Bu atık maddeler azotlu atık maddeler olarak bilinir. Üre Fizyolojik önemi bulunan bir bileşiktir. Memelilerin vücudunda protein maddelerinin yakılması sonucu meydana gelen amonyak, karaciğerde karbondioksitle üreye dönüşür. Kana geçen üre, idrarla dışarıya atılır. Üre ayrıca az miktarda ter, süt ve gözyaşında da bulunur. Yetişkin bir insan günde 25-30 gram üreyi idrarla atar. Kreatinin İdrarda 0,5-1,0 g/24 saat olarak bulunur. İdrarda 24 saatlik kreatinin ekskresyonu oldukça sabittir ve kas kitlesiyle orantılıdır. Jaffé tepkimesi ile idrarda kreatinin tanımlanması için, 2-3 mL idrar üzerine 1 mL doymuş pikrik asit ve 1 mL %10'luk NaOH ilave edilir. Kırmızı-turuncu renk oluşumu gözlenir. Ürik asit İdrarda 0,7 g/24 saat olarak bulunur. Kreatin erkeklerin idrarında çok az olarak bulunur. Hippürik asit İdrarda 0,6 g/24 saat olarak bulunur. Benzoil glisin yapısındadır. İndikan İdrarda 1-35 mg/24 saat olarak bulunur. Potasyum indoksil sülfat yapısında olan indikan bağırsaklarda putrefaksiyonun artması halinde idrarda artar. Apse, gangren, ampiyem gibi durumlarda eksüdalardaki proteinin bakteriyel parçalanması nedeniyle idrardaki indikan miktarı artar. Ürobilinojen, ürobilin, amino asitler, enzimler, pürinler, azotlu hormon ve vitaminler Genelde az miktarda bulunan azotlu organik maddelerdir. Zehirlenme hallerinde idrarda amino asit miktarı artar ve bu, renal tübülüslerin harabiyetini belirtir. Hidroksiprolin büyümekte olanların idrarında, kollajen metabolizmasının fazlalığı nedeniyle bol miktarda vardır. Proteinler idrarda yok denecek kadar azdırlar. Vucuttaki azotsuz atık maddeler Glukuronik asit, oksalik asit, sitrik asit, laktik asit, fenoller, krezoller, vitaminler, steroidler ve diğer hormonlar. Bu maddeler vucutta bulunan azotsuz atık maddeler olarakta bilinirler. Glukuronik asit İdrarda 1,5 g/24 saat olarak bulunur. Oksalik asit, sitrik asit, laktik asit, fenoller, krezoller, vitaminler, steroidler ve diğer hormonlar İdrarda çok az miktarda bulunabilirler. Glukoz, kolesterol, keton cisimleri Genel olarak idrarda yok denecek kadar azdırlar. turkcebilgi
Üre vs İdrar < Üre ve idrar arasında farklılıklar vardır, ancak her ikisi de hayvanlarda üriner sistem yoluyla atılan azotlu atık ürünler olarak düşünülür. Amino asitlerin ve nükleik asitlerin metabolizması azotlu atıklarla sonuçlanır. Bu asitler metabolize olduğunda, amonyak hemen yan ürün olarak oluşur ve bu da hücreler için oldukça toksiktir ve vücuttan atılmalıdır. Kemikli balıklar ve birçok suda yaşayan omurgasız hayvanlar gibi yaratıklar azotlu atıklarını doğrudan doğruya amonyak olarak atarlar. Bununla birlikte, memelilerde, amfibiyenlerde ve kıkırdaklı balıklarda, amonyak hızla karaciğer tarafından üre dönüştürülür ve boşaltım sistemi yoluyla idrar olarak atılır. Üre amonyakla karşılaştırıldığında daha az toksiktir. Kuşlar ve karasal sürüngenler azotlu atıklarını ürik asit formunda salgılarlar. Ürik asit üretimi daha fazla enerji gerektirse de çok fazla su tasarrufu sağlar. Üre Nedir? Üre ilk olarak 1773'de H tarafından bulundu ve insan idrardan ayrıldı. M. Rouelle . Üre, insanların başlıca organik bileşeni olarak kabul edilir. Amino asit metabolizması sonucu karaciğer 'ın ilk aşamasında üretilir. Başlangıçta oluşan amonyak, önce karaciğer hücrelerinde üre haline dönüştürülür ve oluşan üre kandan 999 no'lu böbrek taşır. Böbrekte üre kandan süzülerek üretra yoluyla idrarla atılır. Üre, amino asit metabolizmasının bir sonucu olarak sentezlendiğinden, idrardaki üre miktarı, protein bozunum miktarını yansıtır. Üre molekülü, karbonil C = O grubu ile bağlı iki -NH2 grubuna sahiptir ve CO NH2 ₂ kimyasal formülü ile sonuçlanır. Üre bitkilerde azot sağlayan gübre olarak yaygın olarak kullanılır. Buna ek olarak reçine, ilaç vb. Gibi bazı kimya endüstrilerinde hammadde olarak da kullanılır. İdrar nedir? Sadece memeliler, amfibiler ve kıkırdaklı balığın azotlu atıkları İdrar şeklinde salgılar. İdrar, idrara çıkma adı verilen bir süreçle böbreklerde üretilir. İdrar başlıca su yaklaşık% 95 ve bazı diğer suda çözünür organik ve inorganik bileşiklerden oluşur. İdrarda bulunan ana organik bileşikler üre, ürik asit, kreatinin, amino asit türevleri hiperkarat, ürokromlar hemoglobin bozulması sonucu oluşur, hormonlar katekolaminler, steroidler ve serotonin, glikoz, keton cisimleri, proteinler vb. Idrarda bulunan ana inorganik bileşenler katyonlardır Na + , K + , Ca 2+ , Mg 2+ , ve anyonlar Cl - , SO 4 2- ve HPO 4 .Toplam iyon konsantrasyonu düşünüldüğünde, Na + ve Cl - idrarda bulunan elektrolitlerin üçte ikisini oluşturur. Yetişkin bir insan genellikle günde L idrar üretir. İdrarın kompozisyonu diyetlerin kompozisyonuna ve su alımının miktarına bağlıdır. İdrar kompozisyonu ve görünümü, bazı hastalıkları tanımlamak için kullanılır. Örneğin, diyabetin teşhisi için yüksek düzeyde glikoz ve keton cisimlerinin varlığı kullanılabilir. Buna ek olarak, gebelik testleri için idrarda hCG koryonik gonadotropin varlığı veya yokluğu kullanılabilir. Üre ve İdrar arasındaki fark nedir? • Üre ilk önce karaciğerde nükleik asitlerin ve amino asitlerin metabolizması yoluyla üretilir. Bununla birlikte idrar böbrekler idrar ile üretilir. • Üre idrarın ana organik bileşenidir. • Üre tek bir maddedir, ancak idrar birçok madde karışımından oluşur. • Üre katı olarak bulunur, ancak idrar sıvı halindedir. • İdrarda üre miktarı, vücuttaki protein bozunumunu yansıtır.
Bu makalenin en son değiştirilme tarihi 19 Kasım 2017. Artması gut hastalığı için bir işaret olabilen ürik asitin miktarını tespit etmek; kemoterapi veya radyoterapiye giren hastaları izlemek için bu test yapılır. Böbrek taşının nedenini belirlemek ve bu tip taşları geliştirme riski yüksek olan gutlu hastaları izlemek için idrarda ürik asit bakılabilir. Kemoterapi veya radyoterapi alan hastaları izlemekte; doktoru gut hastalığından şüphelendirecek eklem ağrısı gibi bir belirti varsa; sık tekrarlayan böbrek taşı oluşumlarını izlemekte ve böbrek taşı oluşma riski yüksek olan gut ve benzeri hastalıklarda istenir. Koldaki bir damardan venden alınan kan numunesi veya 24 saatlik idrar. Hayır. Ancak bazı merkezlerde test öncesi aç kalmanız istenebilir. Size verilen talimatlara göre hareket ediniz. Ürik asit pürinlerin yıkımı ile oluşur. Pürinler nükleik asitlerdenDNA gelen kimyasal maddelerdir. Kan dolaşımına yiyeceklerin sindirimi veya vücuttaki normal hücre yıkımı veya hücresel döngü ile katılırlar. Ürik asitin çoğu böbreklerden idrarla atılırken kalan kısmı dışkı ile atılır. Eğer ürik asit çok fazla üretilir veya yeteri kadar atılamazsa birikebilir. Aşırı Ürik asit oluşumu gut hastalığına sebep olabilir ki bu ürik asit kristallerinin eklem sıvısında birikmesiyle oluşan eklem inflamasyonudur. Ürik asit birikiminin en sık sebebi kalıtsal olarak aşırı üretime eğilim veya böbrek fonksiyonlarının azalıp ürik asit atılımının azalmasıdır. Test için numune nasıl toplanır? Kolunuzdaki bir venden iğneyle kan alınır. Numunenin kalitesinden emin olmak için herhangi bir test hazırlığına gerek var mı? Test için hazırlık yapmak gerekmez. Ancak bazı merkezlerde test öncesi aç kalmanız istenebilir. Size verilen talimatlara göre hareket ediniz. Ürik asit testleri hücresel yıkımın ne kadar hızlı olduğunu veya ürik asidin yeteri kadar hızlı temizlenip temizlenemediğini öğrenmek için yapılır. Ayrıca kemoterapi ve radyoterapi alan hastaları izlemek içinde ürik asit seviyelerine bakılır. . Doktor ürik asit seviyesinin arttığından şüphelenince bu testi ister. Ürik asidin arttığı bazı hastalarda gut hastalığı denen ürik asidin yıkımının kalıtsal olarak etkilendiği bir hastalık mevcuttur. Gut hastaları eklem ağrısından şikayet ederler genelde ayak parmaklarında olmak üzere diğer eklemlerde de olur. Ayrıca test kemoterapi ve radyoterapi alan hastaların ürik asit düzeylerinin tehlikeli bir biçimde artıp artmadığını öğrenmek için de kullanılır. Ayrıca böbrek yetmezliğine doğru ilerleyen bir hastada da istenebilir. Ürik asit seviyesi artan hastalarda bazen ilaç tedavisi ile düşme sağlanabilir. Artmış ürik asit seviyesi; vücudun, pürin yıkımını kontrol altında iyi tutamadığını gösterir. Doktor ürik asidin aşırı mı üretildiğini yoksa ürik asidin böbreklerden temizlenip temizlenemediğini bilmek ister. Artmış ürik asit miktarları eklem içinde kristallere sebep olur; bu da eklem inflamasyonuna ve gut hastalığının karakteristik ağrısına sebep olur. Ürik asit böbrek taşları veya kristalleri oluşturup böbreğe zarar verebilir. Azalmış ürik asit seviyesi yükseklğinden daha az görülür ve daha az sorun oluşturur. Azalmış seviyeler bazı karaciğer ve böbrek hastalıklarında, toksik bileşenlerin açığa çıkmasında ve nadiren kalıtsal metabolik hastalıkların bir sonucu olarak oluşur. Ancak bu durumlara tanı tipik olarak izole ürik asit eksikliği ile değil de başka testlerle ve semptomlarla konulur. Birçok ilaç ürik asit seviyesini artırabilir veya azaltabilir. Tiazidler gibi diüretikler ürik asit seviyesini artırabilir Aspirin ve bazı salisilatlar ürik asit seviyesinde değişikliğe yol açabilir. Düşük dozda aspirin alımı arada sırada aspirin alanlarda kan ürik asit seviyesini artırabilir. Diğer yandan yüksek dozda alınan aspirin ise romatoit artrit tedavisinde olduğu gibi ürik asit seviyesini düşürebilir. Ürik asit içeren böbrek taşı olanlar veya gut hastalığı olanlar fazla miktarda pürin içeren yiyeceklerden kaçınmalıdır sakatat böbrek, karaciğer,sardalya ve hamsi gibi. Bu hastalarda alkol da yasaklanmalıdır çünkü alkol ürik asitin vücutan atılımını yavaşlatır. Açlık ve ağır egzersiz ürik asit seviyesini artırır. Gut hastalığı için ürik asit testi, eklem sıvısında monosodyum ürat kristallerini gösteren test kadar tanı koydurucu değildir. Ürik asit artışına sebep olan duruma göre ilaç kullanmanıza gerek kalmayabilir. Gutatağı gibi ani bir ürik asit artışı geçirirseniz doktorunuz sizi kolşisin ile veya aspirin, ibuprofen gibi steroid olmayan antiinflamatuvar bir ilaç ile tedavi eder. Bununla beraber ürik asit seviyenizin kontrol altına alınması için birkaç yıl ilaç kullanmak zorunda kalabilirsiniz. Probenesid gibi ilaçlar, sisteminizin ürik asit tuzlarından temizlenmesine yardımcı olur. Allopürinol gibi ilaçlar ise ürik asit üretimini engeller. Kemoterapi veya radyoterapi alıyorsanız daha sık ürik asit testi yaptırmalısınız. Gut hastalığı, artritin sık bir nedenidir. Bir gut atağı genelde gece olur; gece 12 veya daha geç saatlerde şiddetli ağrı ve eklemde şişlik olur. Gut genellikle sadece 1 veya 2 eklemi aynı anda tutar. Tipik olarak ayak ve ayak bileğinde olur. Genellikle ayak baş parmağında görülür ve gece yatağa ayak parmağının sürtünmesi ile ağrı yapar. Gut, eklemlerde ürik asit kristallerinin birikimi sonucu oluşur. Kristaller inflamasyona sebep olur. Erken gut atakları genelde tedavisiz 1 hafta içerisinde iyileşir. Diğer atak aylar veya yıllar sonra olabilir. Zaman geçtikçe daha fazla eklem etkilenir, hastalık eklemde kısıtlılığa sebep olur ve bu sonunda hastanın sakat kalmasına sebep olabilir. Bu yüzden gut hastalığı düşünülünce doğru tedavi edilmesi çok önemlidir. Doktorunuz sizden bir ürik asit testi isteyecek ve sonra da gerekirse eklemden bir iğne ile sıvı alıp mikroskopta kristaller olup olmadığına bakacaktır. Hayır. Ancak Gut genellikle erkekleri etkiler ve menopoz sonrasına kadar kadınlarda çok nadir görülür. S1 Laboratory Tests & Diagnostic Procedures with Nursing Diagnoses 4th edition, Corbett, JV. Stamford, Conn. Appleton & Lang, 1996. pp. 105-109. S2 A Manual of Laboratory & Diagnostic Tests sixth edition, Frances Fischbach, editor. Philadelphia Lippincott Williams& Wilkins, 2000; pp. 396-397. S3 Nader Rifai, PhD. Department of Laboratory Medicine, Children's Hospital, Boston, MA.
Merhaba. 29 yaşındayım. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmam olduğu için dönem dönem kan veriyorum. Şeker, tansiyon vb. Bilinen bir rahatsızlığım yok. Kilolu değilim. İlaç kullanmıyorum. Enzimlerim de normal kontrole gittiğimde üre 30 35 arası çıkıyor. Kreatinin 1 veya çıkıyor. Ürik asit hep referans değerin 1 puan üstünde çıkıyor. Mesela referans yazmışsa gibi çıkıyor. Spot idrar alındı 6 mikrogram protein çıktı. 24 saatlik almadılar. Sizce böbrekler açısından bir sıkıntı var mıdır. Teşekkür ederim.
üre ile ürik asit arasındaki fark